3. basamak : Allah'a Ulaşmayı Dilemek (1. Takva)
Ya rabbi, ey yüce Allah'ım, benim de ruhumu sana ulaştır.
Bu dilek kişinin, 3. basamağa geçmesini ve 21. basamağa kadar ulaşmasını garanti eder. Bu kadar kolaydır. İslam bu sebeple kolaylık dinidir. Çünkü bu dilekten sonra olacak olayların hepsini Allah'u Teala yapar. ve insan, Allah dostu olmanın güzellikleri o andan itibaren yaşamaya başlar. Yaşantısını gözlemlediği anda yaşamın minik göz kırpmalarını kolayca görecektir.
10/ YUNUS -7: İnnelleziyne lâ yercûne likaâenâ ve radû bilhayâtiddünyâ vatme’ennû bihâ velleziyne hüm an âyâtinâ gaâfilûn. Onlar ki bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler, dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır, onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.
10/ YUNUS- 8: Ülâike me’vâhümünnârü bimâ kânû yeksibûn. İşte bunların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer cehennemdir.
Bir insan Allah’a ulaşmayı dilemedikçe ikinci basamakta kalır, gideceği yer de cehennemdir. Hiç kimse onu cehennemden kurtaramaz.
2. basamakta olayları yaşayıp değerlendiren ve bir sonuca ulaşan kişi ya Allah'a ulaşmayı dileyecek ve irşad yoluna meyil duyacaktır ya da diğer bütün yollar ve ...izm lerin peşine düşecektir. Muhakeme, hükme esas olan düşünce sistemidir. Kişi muhakemesini yapacak bir hükme varacaktır.
Allahû Teâlâ Dehr (İnsan) sûre’sinde ;
76/DEHR-3: Muhakkak ki biz onu (insanı) sebiyle (Allah’a kavuşturan yola) ulaştırırız. Kimi (hidayet yolundan Allah’a ulaşarak) şükredenlerden olur. Kimi (asla Allah’ın hidayet yoluna girmeyerek ruhunu ölümden evvel Allah’a ulaştırmaz ve bu sebeble) küfredenlerden olur.
Eğer kişi Allah'ın irşad yoluna meyil duyarsa Allah'ın olaylarla insanları ulaştırmak istediği ilk hedefe ulaşmış olur, ve o bu sebeple şükredenlerden olacaktır. Şeytanın gayy yoluna meyl duyarsa küfredenlerden olacaktır. İrşad yolunu seçen kişi, kendisini irşad edecek kişiyi (mürşidini) arayacaktır.
2 / BAKARA - 256 : Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun). Dînde zorlama yoktur. İrşad yolu (hidayet yolu; Allah'a ulaştıran yol), gayy yolundan (dalâlet yolu; şeytana, cehenneme ulaştıran yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah'a îmân ederse (mü'min olur, Allah'a ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah'tan) kopması mümkün olmayan urvetul vuskaya (sağlam bir kulba, mürşidin eline) tutunmuştur. Allah Sem'î'dir, Alîm'dir.
Burada Allah'tan kopması mümkün olmayan kulp mürşidin elidir. Çünkü mürşid ihlasa ulaştığı zaman, yani mürşid olduğu kademeden bir kademe evvel, artık Allah'tan kopması mümkün olmayan muhlislerden birisi olur. Allah'ın ihlas sahibi kullarından birisi olur.
Sonuç olarak insanın irşad yolunu seçmesi halinde elbette ulaşacağı yer mürşiddir.
Yalnız burada çok önemli bir husus vardır. Kişi kafasına göre gidip bir mürşide tabi olamaz. Kendi mürşidi kimdir bunu sadece Allah bilir, başka hiçbir kimse bilemez. Bu sebeple hacet namazı kılarak Allah'a sormalıdır. (14. basamak)
|